Değişen ve gelişen dünyada insan temelli sorunlar da değişmekte ve farklılaşmaktadır. Bireysel tedavi sırasında kullanabildiğimiz güçlendirme yaklaşımının kurumlara uygulandığı modelde kurum ve iş yerlerinin günümüze ayak uydurması ve gelişmelere uyum sağlamasını hedeflemekte, temelde kurumsal yapının güçlü ve zayıf yanlarını ortaya koyarak yenilenmenin kalıcı bir şekilde sağlandığı müdahale yöntemidir.
Birey, grup ve topluluklar içinde bulundukları ve varoldukları sistemle olabildiğince iç içe ve birbirini olumlu/olumsuz etkilemektedirler. Aynı şekilde kurum ve şirketler de içinde bulundukları çevre ve sistemin olumlu/olumsuz etkileri altında varolmaya çalışırken sistem analizi doğru yapılan kurum ve iş yerleri ilerleme, günümüze uyum, değişim ve gelişimi yakalama, hedeflerini gerçekleştirmede sağlam adımlar atabilirler.
Günümüzde süratle değişen organizasyonel ve teknolojik koşullar çalışanların bir işi tek başına yapmalarını imkânsız hale getirmiştir. Çalışanlar da işlerini sadece aldıkları direktifler doğrultusunda, yaratıcılıklarını kullanmadan yapmaktan memnuniyet duymamaktadırlar. Organizasyonların çetin rekabet ortamında hedeflerine arzulanan şekilde ulaşabilmeleri için sahip oldukları insan gücünü en yüksek verimde değerlendirmeleri gerekmektedir.
Küreselleşen ekonomi, bilginin kolay ulaşılabilir hale gelmesi ve birçok işletmenin benzer teknolojik altyapıya sahip olmaları ile birlikte firmaların farklılık yaratan rekabeti sağlayan hatta bu rekabette öne çıkmasını sağlayan en önemli unsur sermaye ve insan faktörüdür. Kaynak yönetimi programında sermaye, çevresel koşulllar, hizmet grubu, arz edilen, insan ve diğer her şey varken asıl önemli iki kavramın "BİLGİ ve DEĞER" olduğu ön kabulü içermektedir.
Öncelikle bilinmesi gereken liderlik olgusu üzerinde tam olarak bir görüş birliğinin olmamasıdır. Liderlik zor ve karmaşık bir olgudur. Temel zorluk liderin etkisinin algılanmasının bir ölçüde sübjektif olduğu, liderin bir anlamda başkalarının onu lider algılaması ile lider olabildiği ve bu sürece belli bir ilham kattığı gerçeğidir.
Problem çözme becerisi doğru soru sorma becerisi ile doğrudan orantılı ve ilişkilidir. Çünkü çözülecek bir problemin varlığı hissedilen soruna bağlıdır. Hissedilen soruna yönelik "doğru soru" sorma becerisi karar alma yeteneklerimizi de geliştirecektir.
Herkes girişimci olmak, çok para kazanmak, rahat bir yaşam ister ama sadece ister ve hayalini bile kurmaz ki hedefe dönüşen ilk adımı atabilsin, hayalleri olmayanın hedefi, planı ve haliyle hayata dair bir başarı olması beklenemez. Girişimci olmak istiyor ve biraz hayalini kurabiliyorsanız bu programı almanızı tavsiye ederiz. Unutmayın başkalarının hayallerine sermaye yatırmakla girişimci olunamaz.
Bireyin, başlangıç yaptığı, yaşamının üretken yıllarını kullanarak geliştirdiği ve genelde çalışma hayatının sonuna dek sürdürdüğü iş ya da pozisyon" olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde yetişkin personel ve nitelikli insan gücünü işletmede tutabilmek ciddi bir sorundur. Bugün nitelikli işgücü, ancak gelişmeye açık bir kariyer yönetimi ile işletmede tutulabilmektedir.
Öncelikle bilinmesi gereken liderlik olgusu üzerinde tam olarak bir görüş birliğinin olmamasıdır. Liderlik zor ve karmaşık bir olgudur. Temel zorluk liderin etkisinin algılanmasının bir ölçüde sübjektif olduğu, liderin bir anlamda başkalarının onu lider algılaması ile lider olabildiği ve bu sürece belli bir ilham kattığı gerçeğidir.
Stres yönetiminin amacı, stresin bütününden kaçınmak değil verimlilik, enerji ve atikliğe doğru olumlu bir güç oluşturabilmektir, amaç ne çok az ne de çok fazla olan optimum stres düzeyini korumaktır” Stres yönetimi, üzerimizdeki baskı ve zorlamaları mümkün olduğunca etkili ve dengeli olarak dağıtmayı öngörür.
Günümüzde "empati" denildiğinde akla Carl Rogers ve onun konuya ilişkin çalışmaları gelir. Psikoterapi alanında empatik iletişim kurma becerisiyle ünlenmiş Rogers'ın adı ile empati kavramı adeta özdeş hale gelmiştir.